
Ailesiyle birlikte Medyen’den ayrılan Hz. Musa’ya (a.s.) Allah (c.c.) tarafından peygamberlik görevi verildi ve tebliğ için Firavun’a gitmesi emredildi. “Musa: Rabbim! dedi yüreğime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden (şu) bağı çöz ki sözümü anlasınlar. Bana ailemden bir de vezir (yardımcı) ver, kardeşim Harun’u. Onun sayesinde arkamı kuvvetlendir. Ve onu işime ortak kıl. Böylece seni bol bol tesbih edelim. Ve çok çok analım seni. Şüphesiz sen bizi görmektesin. Allah: Ey Musa! dedi, istediğin sana verildi.” (Taha suresi, 25-36.ayetler.)Hz. Musa (a.s.) ve Hz. Harun (a.s.) birlikte Firavun’a gittiler. “Musa dedi ki: Ey Firavun! Ben, âlemlerin Rabbi olan Allah tarafından gönderilen bir peygamberim. Bana gereken, Allah’a karşı ancak doğruyu söylememdir. Gerçekten ben, size Rabbinizden bir mucize getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle birlikte gönder.” (A’raf suresi, 104-105. ayetler.)Yüce Allah (c.c.), Hz. Musa’yı (a.s.) birtakım mucizelerle destekledi. Asâsı kocaman bir yılan oldu. Elini koynuna sokup çıkarınca gözleri kamaştıran bir nur gibi parlayıverdi. Bu mucizeler karşısında şaşkına dönen Firavun iman etmemekte direndi. Bunun üzerine en ünlü sihirbazlarını toplayarak Hz. Musa’yı (a.s.) mağlup edebileceğini düşündü. Sihirbazlar Hz. Musa’ya (a.s.) karşı halkın önünde yarışa giriştiler.“(Sihirbazlar), ‘Ey Mûsâ! Ya önce sen at ya da önce atanlar biz olalım.’ dediler. (Mûsâ), ‘Siz atın.’ dedi. Bunun üzerine onlar (ellerindekini) atınca insanların gözlerini büyülediler ve onlara korku saldılar. Büyük bir sihir yaptılar. Biz de Mûsâ’ya ‘Asânı at!’ diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor! Böylece gerçek ortaya çıktı ve onların yaptıklarının asılsız olduğu anlaşıldı. İşte Firavun ve kavmi orada yenildiler ve küçük düşüp yarıştan çekildiler. Sihirbazlar derhal secdeye kapandılar. ‘Âlemlerin Rabbine, Mûsâ ve Hârûn’un Rabbine iman ettik.’ dediler.”(A’râf suresi, 115-122. ayetler.)Hz. Musa (a.s.), aldığı ilahi emre uyarak, bir gece kavmiyle birlikte gizlice Mısır’dan ayrılarak Filistin’e doğru yola çıktı. Firavun bu durumu fark edince ordusuyla beraber Hz. Musa (a.s.) ve İsrailoğullarını takip etmeye başladı. İsrailoğulları Firavun ve ordusunu görünce korkmaya başladılar çünkü önlerinde deniz arkalarında ise Firavun ordusu vardı. Bunun üzerine Musa’ya: “Asân ile denize vur!” diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı, her parça koca bir dağ gibi oldu. Ötekilerini de oraya getirdik. Mûsâ’yı ve beraberindekilerin hepsini kurtardık…” (Şuarâ suresi, 62-65. ayetler.) Firavun ise ordusuyla birlikte onların peşine düştü ve hepsi denizde boğulup gitti.Hz. Musa (a.s.), hem resul hem nebidir. İhlas sahibidir. Çocukluğundan itibaren Allah’ın (c.c.) koruması ve gözetimi altında olmuştur. O, güvenilir ve şerefli bir elçidir. Kardeşi Harun (a.s.) ile birlikte İsrailoğullarına gönderilen bir peygamberdir. Hz. Musa (a.s.) iman mücadelesinde sergilediği vakur, asil, sabırlı duruş ve kötülüklerle mücadele konusunda hepimiz için güzel bir örnektir.