
Din, insanın Allah (cc), diğer insan ve varlıklarla ilişkilerini düzenleyen ve hayatına yön veren, onlarla ilgili davranışlarına esas olacak ilahi kurallar bütünüdür. Din, insanla beraber tarihin bütün dönemlerinde her toplumda var olmuştur. Her din kendisinin gerçek olduğunu ifade eder ve varlığını devam ettirebilmek için getirdiği inanç, ibadet ve ahlak sistemini inananların uygulamalarını ister.Bir kişinin bir dine inanıp inanmaması tamamen kendi tercihine bağlıdır. Kur’an’da şöyle buyurulur: “Dinde zorlama yoktur…” Bu ayete göre dini kabul etmeleri için insanlara baskı yapmak, dayatmak İslam’ın istediği bir şey değildir. İman, tamamen hür irade ile ve gönülden gelen bir kabullenmedir. Çünkü iyi niyete, iradenin tercihine dayanmayan ve gönülden benimsenmemiş bir dindarlık bireyde kişilik parçalanmasına yol açar. İslam, hiçbir zaman böylesi bir sonuca hoşgörü ile bakmaz. İslam, kişinin din ve inanç özgürlüğüne önem verir.