
İnançİnanç, sözlükte inanılan şey, itikat, iman, bir fikre bağlılık, birine duyulan güven anlamına gelir. Dinî terim olarak, İslam dinini son din olarak kabul edip onun içerisinde bulunan her şeye gönülden bağlanıp Allah’ın emirlerine teslim olma demektir. (MEB Dinî Terimler Sözlüğü, s. 168-169.)Kur’an-ı Kerim, inanılması gereken inanç ilkeleri hakkında ayrıntılı bilgiler verir. Allah’ın (c.c) varlığını ve birliğini vurgular, Yüce Allah’ı (c.c.) sıfatlarıyla ve fiilleriyle bize tanıtır. İslam inancının temeli, Allah’a (c.c.) imandır. Allah’a (c.c.) iman, O’nun var ve bir olduğuna, her şeye gücü yettiğine kısaca Kur’an’da bildirilen bütün sıfat ve fiillerine inanmak demektir.
İslam inancının temelini tevhit inancı oluşturur. Tevhit, Allah’ın tek olduğuna; eşi, benzeri ve ortağının olmadığına inanmaktır. Bu inanç İhlâs suresinde şöyle ifade edilmiştir: “De ki: ‘O, Allah’tır, bir tektir. Allah Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.) O’ndan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir). Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.”İslam dininin inanç esasları ayet ve hadislerde açıklanmıştır. Bir ayette şöyle buyrulmuştur: “İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!” (Bakara suresi, 177. ayet.)Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) kendisine “İman nedir?” diye sorulduğu zaman şöyle cevap vermiştir: “İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır.”(Müslim, İman, 1.)İnanç esasları açık ve sadedir. Kesin bilgi verir, verdikleri bilgide şek ve şüphe edilmez. İnanç esasları bir bütündür, bölünme ve parçalanma kabul etmez. İslam inanç esasları zamana, zemine, mekâna, fert ve toplumlara göre değişmez. Bir kişinin mümin bir kul olması için inanç esaslarının tümünü hiç bir şüphe taşımadan, gönülden kabul etmesi gerekir.